ALZHEİMER/DEMANS HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on telegram

ALZHEİMER HASTALARINA YAKLAŞIM YOLLARI VE TERAPİ ÇEŞİTLERİ

Alzheimer hastalığı tedavi süreçlerinin zorlu geçtiği hastalıklardan biridir. Hastalık süresinin uzun olması ve hastanın yaşadığı zihinsel, fiziksel, duygusal problemler hem hastanın hem de aile bireylerinin yaşadığı sorunları olumsuz etkileyebilmektedir. Alzheimer hastalığının yakalanan kişinin kendini ifade etmesini zorlaştırması, tedavi süreçlerinde hastanın yaşadığı problemlerin bulunamamasına neden olmaktadır. Tespit edilemeyen problemler hastalığın seyrini daha da kötüleştirmektedir. Tedavi süreçlerinin rahat geçmesi adına hem hasta yakınlarının hem de bakıcıların hastayla nasıl ilgilenilmesi gerektiğini bilmesi büyük önem taşımaktadır. “Alzheimer Hastalarına Yaklaşım Yolları ve Terapi Çeşitleri” isimli yazımızı okuyarak Alzheimer hastalığı, hastalara nasıl davranılması gerektiği ve terapi çeşitleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Huzurevi mi arıyorsunuz?

Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07

ALZHEİMER HASTALARININ ÖMRÜ

Alzheimer hastalığı tedavisi henüz bulunamamış ölümcül hastalıklardan birisidir ancak hastaların yaşam sürelerini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Özellikle kişinin hastalıktan önceki hayatındaki fiziksel ve zihinsel durumu bu süreyi etkileyen en önemli faktörlerden olmaktadır. Depresyon, uyku düzeni, beslenme, genetik faktörler gibi etkenlerin yanında hastalık süresince uygulanan tedavi yöntemleri de hastaların ne kadar yaşayacağını belirleyebilmektedir.

ALZHEİMER HASTALARINA YAKLAŞIM YOLLARI

Yaşlı nüfusun fazla olduğu ülkelerde demans hastalarının sayısı artmakta ve sayının yarından fazlasını Alzheimer hastaları oluşturmaktadır. Hastalıkta görülen davranış problemleri hasta yakınlarının ve bakıcıların hastaya karşı nasıl bir tutum takınılacağı konusunda şüpheye düşürebilmektedir. Yaşanılan sorunun tam olarak bulunamaması hastayı sinirlendirmeye ve hastanın agresifleşmesine neden olmanın yanı sıra aile bireylerini de yorabilmektedir. Hastanın yaşadığı sorunu tam olarak anlamaya çalışmak bu noktada gösterilecek en doğru davranışlardan olmaktadır.

Hukuk Danışmanlığı

Sosyal Rehberlik olarak tüm İstanbul iline ve çevrede bulunan illere avukatlık hizmeti vermekteyiz. Bizi ceza, bilişim, tıp, iş hukuku, aile hukuku ve boşanma davaları, internet hukuku ve iş davaları için arayabilir ve soru sorabilirsiniz..

+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07

“AGRESİF DAVRANIŞLAR”

Alzheimer hastaları bazı durumlarda sinirlenmek, bağırmak, etraftaki insanlara karşı kırıcı ve kaba davranmak gibi agresif davranışlar sergileyebilmektedir. Öncelikle hastanın gösterdiği davranışların kendi özgür iradesi ile gerçekleştirmediği bilinmeli ve hastanın gösterdiği davranışa neden olan faktörler araştırılmalıdır. Vücut fonksiyonlarının zayıflaması, besinlerden yeterli enerjiyi alamamak, çevredeki insanların davranışları hastayı korkutabilmekte ve ağrı duymasına neden olabilmektedir. Hastaya yardım eden kişilerin olumlu, güler yüzlü davranışlar sergilemesi, konuşurken sakin olmaları, yumuşak bir ses tonu ve basit cümleler kullanmaları hastayı rahatlatabilmekte ve kişinin kendini daha kolay ifade edebileceği bir ortamın yaratılmasına yardımcı olmaktadır. Bütün yapılanlara rağmen hastanın sakinleşmemesi daha büyük bir problemin varlığına işaret edebilmekte ve böyle durumlarda sağlık ekiplerinden yardım istenmesi gerekmektedir.

UNUTKANLIK VE KAYBOLMA

Hastalığın ilerlemesi birlikte kişiler yakın ve uzak akrabalarını, dostlarını ve arkadaşlarını, yakında zamanda yaşadıkları olayları unutabilmekte ve durum da hasta yakınları için üzüntü verici olabilmektedir. Hastanın kendi yakınlarını ve yaşadıklarını unutması ayrıca hastanın endişelenmesi ve korkmasına neden olmaktadır. Böyle durumlara hastaya karşı sinirlenmemek ve yaşananları kişiselleştirmemek gerekmektedir. Unutulan kişiyle çekilmiş fotoğraflar, çeşitli hatırlatıcılar yardımı ile ve basit ifadelerle yaşanan durum hasta açıklanmaya çalışabilir. İnsanların ve olayların yanı sıra hastanın nesneleri de unutabileceği bilinmelidir. Hasta yemek yerken çatal ve bıçağın ne işe yaradığını veya dışarı çıkarken ayakkabılarını giymeyi unutabilir. Böyle durumlarda hastanın zarar görmesini veya kaybolmasını engellemek adına hastanın yanında refakatçi bulundurulması büyük önem taşımaktadır.

 

UYKU SORUNLARI VE ŞÜPHECİLİK

Yaşın ilerlemesi ve hastalık uyku sorunlarını beraberinde getirebilmektedir. Hastanın yeteri kadar ve kaliteli uyuyamaması hem gerekli enerjiyi depolayamamasına hem de beyindeki hücrelerin dinlenememesine neden olmakta ve bu da hastalığın seyrini kötüleştirmektedir. Öncelikle hastanın rahat bir şekilde uyuyacağı, dikkat dağıtıcı seslerden uzak bir ortamın hazırlanması gerekmektedir. Uygun ortamın yanı sıra hastaların uykularının sıklıkla bölünebileceği hatırlanmalı ve hastanın yalnız başına zarar görmesine engel olmak adına gerekli güvenlik önlemleri alınmalıdır. Uyku düzeninin ve kalitesinin sağlanması açısından gündüz uykuları mümkünse kısaltılmalıdır. Ayrıca hastanın uyumasına engel olabilecek besinlerden, çay ve kahve gibi içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Uyku problemlerinin yanı sıra şüphecilik ve başkalarını suçlamak gibi davranışlar Alzheimer hastaları tarafından sergilenebilmektedir. Alzheimer hastaları çevresindeki insanları veya bakıcıları hırsızlıkla suçlayabilmekte veya başka şeylerle itham edebilmektedir. Bu tarz durumların yaşanması halinde hastayla tartışılmaması ve mümkünse hastanın kaybolduğunu düşündüğü eşyalar bulunarak hastanın sakinleşmesine yardımcı olmak gerekmektedir.

İLAÇ TEDAVİSİ

İlaç tedavileri hastalık için tamamen bir çözüme olamamaktadır ancak hastanın hareket edememesi, beslenememesi, hafıza kaybı gibi birçok problemin etkisini azaltarak hastalığın seyrini olumlu şekilde etkileyebilmektedir. Sinir hücreleri arasındaki bağlantıların kopması ve beyin hücrelerinin ölmesi hastaların zihinsel kapasitelerinde ciddi bir düşüşe neden olmaktadır. Bu noktada kullanılan ilaçlar sinir hücreleri arasındaki iletişimin sağlanması için gerekli kimyasal maddelerin üretilmesine yardımcı olarak aradaki bağlantı kaybının azalmasını engellemektedir. Kolinesteraz inhibitörleri adı verilen sınıftaki ilaçlar sinir hücreleri arasındaki bağlantıyı tamir ederek hastaların hafıza, düşünme, konuşma gibi aktiviteleri daha düzgün bir şekilde gerçekleştirebilmesine imkan tanımaktadır. Alzheimer tedavisinde kullanılan ilaçların mide bulantısı, kas ağrıları, iştahsızlık gibi yan etkilerinin bulunduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

ALTERNATİF YÖNTEMLER

Alzheimer hastalığının tedavisinde çeşitli bitkisel ilaçlar, besinler ve diyet programları kullanılarak hastaların gösterdiği semptomlar yavaşlatılmaya çalışılmaktadır. Üretilen takviye gıdalar enerji üretme yeteneklerini kaybetmiş beyin hücrelerine alternatif olarak enerji ihtiyacını karşılamayı hedeflemektedir. Kalsiyum takviyeleri ve çeşitli bitkisel besinler hem kemikler için faydalı olmaları hem de antioksidan özellikleri nedeniyle hücre zarlarını tamir ederek semptomların yavaşlamasına yardımcı olabilmektedir. Kullanılan bitkisel gıdalar beyindeki iletim kimyasallarının üretilmesine de katkı sağlayabilmektedir. Nitekim alternatif yöntemlerin güvenliği ve etkileri hakkında şüpheler bulunmaktadır. İlgili yöntemlerin ve takviyelerin uzmanlar gözetiminde uygulanması ve alınması gerektiği unutulmamalıdır.

ALZHEIMER NASIL ÖNLENİR?

Alzheimer hastalığı ne yazık ki önlenemez hastalıklar kategorisine girmektedir. Alınan önlemlere rağmen kişiler hastalığa yakalanabilmektedir. Hastalığa karşı alınabilecek en büyük önlem kişinin hastalığa yakalanmadan önceki hayatını stresten ve üzüntüden uzak, düzenli uyku ve beslenme ile sağlıklı bir şekilde geçirmesi olmaktadır.

İçeriklerimizi takip etmek için bültenimize abone olun.

Yazı hakkında düşündüklerinizi paylaşın.
Call Now ButtonHemen ARA