Alzheimer hastalığı tedavi süreçlerinin zorlu geçtiği hastalıklardan biridir. Hastalık süresinin uzun olması ve hastanın yaşadığı zihinsel, fiziksel, duygusal problemler hem hastanın hem de aile bireylerinin yaşadığı sorunları olumsuz etkileyebilmektedir. Alzheimer hastalığının yakalanan kişinin kendini ifade etmesini zorlaştırması, tedavi süreçlerinde hastanın yaşadığı problemlerin bulunamamasına neden olmaktadır. Tespit edilemeyen problemler hastalığın seyrini daha da kötüleştirmektedir. Tedavi süreçlerinin rahat geçmesi adına hem hasta yakınlarının hem de bakıcıların hastayla nasıl ilgilenilmesi gerektiğini bilmesi büyük önem taşımaktadır. “Alzheimer Hastalarına Yaklaşım Yolları ve Terapi Çeşitleri” isimli yazımızı okuyarak Alzheimer hastalığı, hastalara nasıl davranılması gerektiği ve terapi çeşitleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Huzurevi mi arıyorsunuz?
Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07
ALZHEİMER HASTA YAKINLARININ PSİKOLOJİSİ
Hastalar için kullanılan yaklaşım yolları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmadan önce hasta yakınlarının, aile bireylerinin veya bakıcıların kendi zihinsel sağlıklarını koruması gerekmektedir. Hastalığın zorlu süreci aile bireylerinin veya hastaya bakan kişilerin çeşitli psikolojik sorunlar yaşamasına (https://www.cnnturk.com/saglik/alzheimer-hasta-yakinlarinin-3te-1i-depresyonda) neden olabilmektedir. Hastanın gösterdiği agresif davranışların ve sinirli hareketlerin yanı sıra ihtiyaç duyulan fiziksel bakım, hasta ile ilgilenenlerin ruhsal sağlıkları açısından zarar görmesine sebebiyet verebilmektedir. Elbette hastaya karşı nasıl davranılacağının ve uygun tedavi yöntemlerinin bilinmesi aile bireylerinin rahatlamasına yardımcı olacaktır ancak bakıcıların ve hasta yakınlarının gerektiğinde psikolojik destek almaktan çekinmemesi hem kendilerinin hem hastaların sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.
ALZHEİMER HASTALARININ ÖMRÜ
Alzheimer hastalığı tedavisi henüz bulunamamış ölümcül hastalıklardan birisidir ancak hastaların yaşam sürelerini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Özellikle kişinin hastalıktan önceki hayatındaki fiziksel ve zihinsel durumu bu süreyi etkileyen en önemli faktörlerden olmaktadır. Depresyon, uyku düzeni, beslenme, genetik faktörler gibi etkenlerin yanında hastalık süresince uygulanan tedavi yöntemleri de hastaların ne kadar yaşayacağını belirleyebilmektedir.
ALZHEİMER HASTALARININ SON EVRESİ
Alzheimer hastalığının son evresi ile birlikte kişide görülen semptomlar şiddetlenmekte ve kişi çevre ile kurduğu iletişimi kaybedebilmektedir. Hastalar bu evrede yürümek, yemek yemek gibi hayati faaliyetleri yerine getiremez hale gelmekte ve bakım duyulan ihtiyaç artmaktadır. Vücut direncinin düşmesi kişiyi enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakmakta ve bu nedenle hastanın hayatı son bulabilmektedir. Hastanın fiziksel ve durumuna bağlı olmakla birlikte hastalığın son evresi bir veya iki yıl kadar sürebilmektedir.
Huzurevi mi arıyorsunuz?
Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07
ALZHEİMER HASTALARINA YAKLAŞIM YOLLARI
Yaşlı nüfusun fazla olduğu ülkelerde demans hastalarının sayısı artmakta ve sayının yarından fazlasını Alzheimer hastaları oluşturmaktadır. Hastalıkta görülen davranış problemleri hasta yakınlarının ve bakıcıların hastaya karşı nasıl bir tutum takınılacağı konusunda şüpheye düşürebilmektedir. Yaşanılan sorunun tam olarak bulunamaması hastayı sinirlendirmeye ve hastanın agresifleşmesine neden olmanın yanı sıra aile bireylerini de yorabilmektedir. Hastanın yaşadığı sorunu tam olarak anlamaya çalışmak bu noktada gösterilecek en doğru davranışlardan olmaktadır.
AGRESİF DAVRANIŞLAR
Alzheimer hastaları bazı durumlarda sinirlenmek, bağırmak, etraftaki insanlara karşı kırıcı ve kaba davranmak gibi agresif davranışlar sergileyebilmektedir. Öncelikle hastanın gösterdiği davranışların kendi özgür iradesi ile gerçekleştirmediği bilinmeli ve hastanın gösterdiği davranışa neden olan faktörler araştırılmalıdır. Vücut fonksiyonlarının zayıflaması, besinlerden yeterli enerjiyi alamamak, çevredeki insanların davranışları hastayı korkutabilmekte ve ağrı duymasına neden olabilmektedir. Hastaya yardım eden kişilerin olumlu, güler yüzlü davranışlar sergilemesi, konuşurken sakin olmaları, yumuşak bir ses tonu ve basit cümleler kullanmaları hastayı rahatlatabilmekte ve kişinin kendini daha kolay ifade edebileceği bir ortamın yaratılmasına yardımcı olmaktadır. Bütün yapılanlara rağmen hastanın sakinleşmemesi daha büyük bir problemin varlığına işaret edebilmekte ve böyle durumlarda sağlık ekiplerinden yardım istenmesi gerekmektedir.
UNUTKANLIK VE KAYBOLMA
Hastalığın ilerlemesi birlikte kişiler yakın ve uzak akrabalarını, dostlarını ve arkadaşlarını, yakında zamanda yaşadıkları olayları unutabilmekte ve durum da hasta yakınları için üzüntü verici olabilmektedir. Hastanın kendi yakınlarını ve yaşadıklarını unutması ayrıca hastanın endişelenmesi ve korkmasına neden olmaktadır. Böyle durumlara hastaya karşı sinirlenmemek ve yaşananları kişiselleştirmemek gerekmektedir. Unutulan kişiyle çekilmiş fotoğraflar, çeşitli hatırlatıcılar yardımı ile ve basit ifadelerle yaşanan durum hasta açıklanmaya çalışabilir. İnsanların ve olayların yanı sıra hastanın nesneleri de unutabileceği bilinmelidir. Hasta yemek yerken çatal ve bıçağın ne işe yaradığını veya dışarı çıkarken ayakkabılarını giymeyi unutabilir. Böyle durumlarda hastanın zarar görmesini veya kaybolmasını engellemek adına hastanın yanında refakatçi bulundurulması büyük önem taşımaktadır.
Evde Sağlık ve Sağlık Kabini Hizmetleri
Evde Sağlık ve size en yakın Sağlık Kabini hizmetinden faydalanmak için Sosyal Hizmet Uzmanlarımızı arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07
UYKU SORUNLARI VE ŞÜPHECİLİK
Yaşın ilerlemesi ve hastalık uyku sorunlarını beraberinde getirebilmektedir. Hastanın yeteri kadar ve kaliteli uyuyamaması hem gerekli enerjiyi depolayamamasına hem de beyindeki hücrelerin dinlenememesine neden olmakta ve bu da hastalığın seyrini kötüleştirmektedir. Öncelikle hastanın rahat bir şekilde uyuyacağı, dikkat dağıtıcı seslerden uzak bir ortamın hazırlanması gerekmektedir. Uygun ortamın yanı sıra hastaların uykularının sıklıkla bölünebileceği hatırlanmalı ve hastanın yalnız başına zarar görmesine engel olmak adına gerekli güvenlik önlemleri alınmalıdır. Uyku düzeninin ve kalitesinin sağlanması açısından gündüz uykuları mümkünse kısaltılmalıdır. Ayrıca hastanın uyumasına engel olabilecek besinlerden, çay ve kahve gibi içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Uyku problemlerinin yanı sıra şüphecilik ve başkalarını suçlamak gibi davranışlar Alzheimer hastaları tarafından sergilenebilmektedir. Alzheimer hastaları çevresindeki insanları veya bakıcıları hırsızlıkla suçlayabilmekte veya başka şeylerle itham edebilmektedir. Bu tarz durumların yaşanması halinde hastayla tartışılmaması ve mümkünse hastanın kaybolduğunu düşündüğü eşyalar bulunarak hastanın sakinleşmesine yardımcı olmak gerekmektedir.
ALZHEİMER TERAPİ ÇEŞİTLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılan yöntemler hem hastaların çektiği acıları azaltabilmekte hem de hasta yakınlarının süreci daha rahat atlatmasına yardımcı olmaktadır. Nitekim profesyonel destek alınmadan uygulanan yöntemler hastaya zarar vererek hastalığın seyrinin kötüleştirebilmektedir. Uygulanacak terapilere ve kullanılacak tedavi yöntemlerine doktor gözetiminde karar verilmesi gerektiği asla unutulmamalıdır.
İLAÇ TEDAVİSİ
İlaç tedavileri hastalık için tamamen bir çözüme olamamaktadır ancak hastanın hareket edememesi, beslenememesi, hafıza kaybı gibi birçok problemin etkisini azaltarak hastalığın seyrini olumlu şekilde etkileyebilmektedir. Sinir hücreleri arasındaki bağlantıların kopması ve beyin hücrelerinin ölmesi hastaların zihinsel kapasitelerinde ciddi bir düşüşe neden olmaktadır. Bu noktada kullanılan ilaçlar sinir hücreleri arasındaki iletişimin sağlanması için gerekli kimyasal maddelerin üretilmesine yardımcı olarak aradaki bağlantı kaybının azalmasını engellemektedir. Kolinesteraz inhibitörleri adı verilen sınıftaki ilaçlar sinir hücreleri arasındaki bağlantıyı tamir ederek hastaların hafıza, düşünme, konuşma gibi aktiviteleri daha düzgün bir şekilde gerçekleştirebilmesine imkan tanımaktadır. Alzheimer tedavisinde kullanılan ilaçların mide bulantısı, kas ağrıları, iştahsızlık gibi yan etkilerinin bulunduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
ALTERNATİF YÖNTEMLER
Alzheimer hastalığının tedavisinde çeşitli bitkisel ilaçlar, besinler ve diyet programları kullanılarak hastaların gösterdiği semptomlar yavaşlatılmaya çalışılmaktadır. Üretilen takviye gıdalar enerji üretme yeteneklerini kaybetmiş beyin hücrelerine alternatif olarak enerji ihtiyacını karşılamayı hedeflemektedir. Kalsiyum takviyeleri ve çeşitli bitkisel besinler hem kemikler için faydalı olmaları hem de antioksidan özellikleri nedeniyle hücre zarlarını tamir ederek semptomların yavaşlamasına yardımcı olabilmektedir. Kullanılan bitkisel gıdalar beyindeki iletim kimyasallarının üretilmesine de katkı sağlayabilmektedir. Nitekim alternatif yöntemlerin güvenliği ve etkileri hakkında şüpheler bulunmaktadır. İlgili yöntemlerin ve takviyelerin uzmanlar gözetiminde uygulanması ve alınması gerektiği unutulmamalıdır.
ALZHEİMER HASTALARI HALÜSİNASYON GÖRÜR MÜ?
Alzheimer hastalarının beyin yapılarında meydana gelen değişiklikler hastaların gerçekte var olmayan şeyleri duymalarına veya görmelerine (https://www.haberhurriyeti.com/makale/3310334/cem-aydemir/alzheimer-hastalarinda-halusinasyon-hezeyan-ve-paranoya) neden olabilmektedir. Hastalar televizyonda gördükleri, eski hayatlarından veya o an orada olmayan insanları gördüklerini iddia edebilmektedir. Böyle durumlarda hastanın bulunduğu odayı değiştirmek ve hastaya karşı güven verici cümleler kullanmak hastanın sakinleşmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
ALZHEIMER KAN TESTİ
Alzheimer hastalığının teşhisinde kullanılan yöntemler uzun sürmekte ve ekonomik açıdan aile bireylerini zorlayabiliyor. Yapılan araştırmalar hastalığa neden olan proteinlerden birinin geliştirilen kan testi sayesinde ölçülebildiğini ve bu sayede hastalığa karşı erken önlem alınabileceğini gösteriyor. Klinik bulgulardan önce hastalığın tespit edilmesi şüphesiz hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyecektir ancak kan testlerinin henüz araştırma aşamasında olduğunu bilmek gerekiyor.
ALZHEIMER BANDI
Alzheimer bantları ilaçlardaki etkin maddenin deri yoluyla vücuda alınmasına olanak sağlamaktadır. Bantlar beyin hücreleri arasındaki iletişimin sağlanması için gerekli kimyasal maddeleri taşımakta ve bu sayede hafıza, düşünme, hesaplama gibi düşünsel aktivitelerin korunmasına yardımcı olmaktadır. Nitekim bu bantların kişisel olarak kullanılması ve alınacak dozun doktor tarafından belirlenmesi gerekmektedir.
ALZHEIMER NASIL ÖNLENİR?
Alzheimer hastalığı ne yazık ki önlenemez hastalıklar kategorisine girmektedir. Alınan önlemlere rağmen kişiler hastalığa yakalanabilmektedir. Hastalığa karşı alınabilecek en büyük önlem kişinin hastalığa yakalanmadan önceki hayatını stresten ve üzüntüden uzak, düzenli uyku ve beslenme ile sağlıklı bir şekilde geçirmesi olmaktadır.
Huzurevi mi arıyorsunuz?
Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07