ÇOCUKTA SORUMLULUK
Çocuklara anlatmakta, uygulamasını sağlamakta zorlanabileceğimiz bazı kavramlar ya da alışkanlıklar var hepimiz için. Bu tarzda yazılmış birçok yazıda özellikle davranışlar için çocuğun duyduğundan ziyade gördüğünü uyguladığı yazar. Doğru. Bir anne olarak bunu defalarca tecrübe ettiğimden biliyorum. Temizlik ve düzenden tutun da konuşma tarzına kadar hatta bizleri rol model aldıkları için giyim tarzına kadar diyebiliriz.’’ Haklı da değiller mi?’’ diye düşünüyor insan.
Diş fırçalama alışkanlığını kazanması için defalarca dil dökün. Sizi diş fırçalarken görmüyorsa ne kadar inandırıcı olabilirsiniz ki? Sürekli doğruları anlatmasını tembih edin fakat sizi bir kez bile olsa yalan söylerken görsün. Tüm anlattıklarınız önemini yitirdi demektir. Bir birey yetiştirirken kendimizden çok parça koyuyoruz içine bazen bilerek bazen de bilmeyerek. Bu yüzden aslında biraz da kendi yansımamızı görmüyor muyuz çocuklarımızda? Birçok aile çocuğunun kitap okuma alışkanlığı olmadığından yakınıyor günümüzde. Peki, gün içinde herhangi bir saatte sizi bir kitabın sayfalarında kaybolmuşken bulduğu oluyor mu çocuğunuzun? Bazen de elinizden gelen her şeyi yapıp yine de olması gerektiğini düşündüğünüz davranış ya da alışkanlıkları çocuğunuza bir türlü kazandıramamış olabilirsiniz. Bu durumda neler yapabiliriz?
Huzurevi mi arıyorsunuz?
Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07
Basit Bir Şekilde Anlatmak
Öncelikle anlatmaya çalıştıklarımızı basit bir şekilde anlatmayı denemekte fayda var. Uzun uzun, karmakarışık cümleler yerine kısa ve net cümlelerle açıklamak daha doğru. Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi herhangi biriyle kesinlikle kıyaslamadan yapması gerekenin sorumluluğu olduğunu belirtmeliyiz. Sorumluluk da bu değil mi zaten? Yapmamız gereken davranışlar bütünü. Yaparız ya da yapmamayı seçeriz. Getirdiği sonucu da kabul ederiz. ‘’……yapmalısın. Yapmazsan sonuçlarına da katlanırsın!’’ gibi bir tehdit cümlesinden bahsetmiyorum elbette. Sorumluluk kazandıralım derken kazandırdığımız kavram kaygı olmamalı. Diş fırçalama örneğinden devam edelim: Yeni başladığınız süreçte birlikte diş fırçalayabilir ve küçük şakalarınızla bu alışkanlığı eğlenceli bir hâle getirebilirsiniz. Fırçalamayı kabul etmediği zamanlar olursa birçok internet sayfasında bu konuyla ilgili deneyler var çocuklar için. Örneğin sirke içinde bekleyen yumurta deneyi gibi. İnternette bulabileceğiniz size çok yardımcı olabilecek birçok eğlenceli ve şaşırtıcı etkinlik ve deneyler olduğunu hatırlatalım. Fırçalamadığı zaman dişlerinin ne duruma gelebileceğini yine onun hoşuna gidebileceği ya da daha kolay anlayabileceği şekilde anlatabilirsiniz. Dişlerinin de sağlıklı olması gerektiğinden ve sağlıklı olmazlarsa maalesef oluşan çürüklerin ağrıyabileceğinden bahsedin. Belki de bir diş hekimi size yardımcı olabilir. Bir çürüğü olmadan düzenli gidilen diş kontrolü diş hekimi korkusu yaşamasını da engelleyebilir.
Sorumluluk Erken Yaşta Verilmeli
Ebeveynler olarak sorumluluk alma yetisi kazanmasını istediğimiz çocuğumuza çok küçük yaşlardan itibaren ev içerinde görevler vermeliyiz. Bir süre sonra siz hatırlatmadan kendi yapmaya başlayacak, göreceksiniz. Dağılan oyuncakları toplamak, sofra kurarken masaya bir tuzluk koymak, üç yaşındaki bir çocuğun bile yapabileceği kendisi küçük etkisi büyük davranışlardır.
Hukuk Danışmanlığı
Sosyal Rehberlik olarak tüm İstanbul iline ve çevrede bulunan illere avukatlık hizmeti vermekteyiz. Bizi ceza, bilişim, tıp, iş hukuku, aile hukuku ve boşanma davaları, internet hukuku ve iş davaları için arayabilir ve soru sorabilirsiniz..
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07
Sorumluluk Almaya Teşvik Etmek
İzin verdiğiniz sürece birçok yeni kazanımlara açık olacak çocuğunuz. Daha büyük düşünelim yaşı. Mesela altı yaşında yatağını düzeltme görevi artık onun olsun. Eğri mi, istediğiniz gibi dümdüz değil mi? Bırakın öyle oluversin. Ardından yatağı düzeltmeyin. Dilerse daha kolay yapabilmesi için ona yardım edebileceğinizi söyleyin. Yapabileceklerini onun yerine yapmak yerine siz anlatın, o denesin. Sonucu takdir edin fakat aşırıya kaçmayın. Kendi yaptığını beğenmemeye başlayabilir. Üzülebilir. Yapamadığını düşünebilir. Ona cesaret ve moral verin. Yol Gösterin. Üstüne bir de ne kadar beğendiğinizden bahsedin. Daha özenle yapmaya başlayacaktır.
Size Yardım Etmelerine İzin Verin
Verilen sorumluluklar, sorumluluk kazanmalarını kolaylaştırır. Olmama, başaramama hissi uyandırmadan her bir yerine getirdiği sorumluluğu takdir ederek ilerlemelisiniz. Özgüvenine nasıl bir pay eklediğinizi tahmin bile edemezsiniz. Sonucu istediği gibi olmayan bir durumla karşılaştığında bu neyi değiştirir? Siz onu sadece başarısından dolayı sevmiyorsunuz ki. Ama bunu ona açıkça söylemezseniz nereden bilebilir, değil mi? Biraz daha büyük bir yaş örneği verelim: On beş yaşındaki oğlunuz salata yapabilir ya da aynı yaştaki kızınız balkondaki çiçeklerinizin saksılarını değiştirebilir. Bu arada çocuğunuza vereceğiniz ev içi sorumluluklar çocuğunuzun cinsiyetine göre seçilmemelidir. Oğlunuza mutfakta, kızınıza alışverişte sorumluluk verebilmelisiniz. Günlük çöp atmaktan çiçekleri sulamaya; kirlileri renklerine göre ayırmaktan yemek masasını toplamaya kadar birçok konuda iş bölümü evdeki her birey için uygundur.
Zorluklarla Başa Çıkabilme Duygusu
Çocuklar, yaşamları üzerinde bir güç, yetkinlik ve kontrol duygusu olduğunda, zorluklarla başa çıkabileceklerine ve çevrelerine katkıda bulunabileceklerine, başarılarından gurur duyduklarına inanırlar.
“Bunu yapabileceğini biliyorum.” Bu anahtar cümleyi duymak hepimize iyi geliyor. Çocuklara da emin olun.
Çoğu zaman sabırsızlık duygusuyla çocuğun yapmaya çalıştığı iş elinden alınıp yapılıveriyor. Beş yaşındaki çocuğunuzun ayakkabıları giyinmesini beklemek o kadar da zor olmamalı. Kendi başına giyinmeye başlamış olmalı. Elbette ki yemeğini kendi yiyor olmalı. Ortalık batmasın diye yemeğini yedirip sonra sorumluluk almasını beklemek ne kadar doğru? Üstelik kendi kendine yemek yemeye çok daha erken başlamalı bunu da belirtelim.
Aşırı kontrolcü tutum sergilemek
Aşırı kontrolcülük sorumluluk alma isteğini köreltir. Ayrıca yaşı büyüdükçe çocuğunuz için hayat daha da zorlaşmaya başlar. Yaşıtları birçok şeyi kendi kendine yapabiliyorken çocuğunuz size ihtiyaç duyacak ve kendine olan güveni azalmaya başlayacaktır. Örneğin: yeter ki dersine çalışsın diye düşünüp onu ellerinizle beslemek yerine bırakın yükümlülüklerini yerine getirsin. Getirsin ki buna alışan çocuğunuza dersini çalışması gerektiğini hatırlatmanıza da gerek kalmasın.
Aşırıya kaçmaktan bahsetmişken her şeyin olduğu gibi hoşgörünün de aşırısına kaçmamak lazım elbette. Sınırlarınız olmalı, ’hayır’ diyebilmelisiniz. Yumuşak bir ses tonuyla net bir şekilde taviz vermeden ilerlemelisiniz. İnatlaşmaya başlarsa ilgisini başka bir konuya çekebilirsiniz.
Davet Edin
Çocuğunuzun kendini değerli hissederek, istekle katılımını sağlamak için onu sorumlulukları paylaşmaya davet edin. Yapılan her ne ise mutlaka yapabileceği bir şey vardır. Kolaylık derecesi elbette yaşına göre değişecektir fakat payı değişmez. ‘Biz’ olabilmek emin olun sorumluluk kazandırmaktaki en büyük faktörlerden biridir. Boya bulaşan koltuklarınızı silerken ondan yardım isteyin. Yardımına ihtiyacınız olduğunu söyleyin. Yardım ederse işinizin daha çabuk biteceğini ve birbirinize daha çok zaman ayırmak için sabırsızlandığınızı söyleyin. Hem yardımlaşma hem ‘biz’ olarak iş bölümü hem de boyanın koltuktan ne kadar zor geçtiğiyle alakalı büyük tecrübe kazanacaktır. J Böylece sürekli yaptırım cümleleri kurmadan, çocuğunuzla çatışmadan zamanı ve hâliyle de bir yerde hayatı paylaşmış olacaksınız.
Davranışlarda Sorumluluk
Sorumluluk sadece görevlerde değildir. Dürüst olması da çocuğunuzdan beklediğiniz sorumluluktur. Güvenilir olması da. Haksızlık yapmaması ya da kendini savunabilmesi de. Ebeveyn olarak çocuğunuz için her şeyin en iyisini dilediğiniz ve elinizden gelenin en iyisini yapabilmek için mücadele ettiğiniz şüphesiz. Siz, siz olarak yol gösterecek ve ne kadar aldığını göreceksiniz. Yaşı kaç olursa olsun onun da sizden farklı bir birey olduğunu unutmayın. Evet, sizi örnek alacak belki de taklit edecek fakat mutlaka bir yerde kendini ortaya koyacaktır. Kendini ortaya koyabilmesi içinse yapmanız gereken ona fırsat vermektir.