PSİKO-SAĞLIK VE SOSYO-SAĞLIK

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on telegram

PSİKO-SAĞLIK VE SOSYO-SAĞLIK

Psiko-sağlık ve Sosyo-Sağlık Kavramları, terimleri nedir? Shu Hakan BERKTAŞ hazırladığı bu yazımsında ele almıştır.

Sağlık sorunlarının psikolojik etkileri ve sosyal yapıya yani sosyolojik etkileri kadar psikolojinin de sağlık sorunlarına ve sosyal yaşantının ve kuralların da sağlık sorunlarına etkileri değerlendirilmelidir.

Sağlık konularında son 50 yıldır ortaya çıkan ve kronik hastalıklar olarak tanımlanan yeni sağlık sorunlarına bakıldığında insan aile ve toplumun etkilediği görülmektedir. Bu sağlık sorunlarının psikolojik ve sosyal etkileri değerlendirildiğinde ve bu kronik hastalıkların ortaya çıkması yeni kavramlarında ortaya çıkma zorunluluğunu yeni mesleki terimlerin ortaya çıkması gerektiğini ortaya koymaktadır. Nedir bu kavramlar psiko-sağlık ve sosyo-sağlıktır. İnsanların yaşam kalitesini etkileyen ve gerek psikolojisi üzerinde etkili olan gerekse sosyal yaşantısı anlamında da etkileri olan yeni düzenlemeler gerektiren sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Hastaları/engellileri ve yakınlarını değerlendirirken bu başlıklar altında düşünüp değerlendirilmelidir.

İnsanların psikolojisini sosyolojik yapısını etkileyen hastalıklar veya engellilikler?

İstanbul Anadolu Yakasında bulunan  huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin bazılarında rehabilitasyon hizmetleri verilmektedir. Bu rehabilitasyon merkezlerinde göz-el ve göz ayak koordinasyonlarında yeti kaybının önene geçilmes için rehabilitasyon faaliyetleri yapıldığı gibi ince motor ve kaba motor egzersizleri de yapılmaktadır.

AYRINTILI BİLGİ İÇİN ARAYIN…

Huzurevi mi arıyorsunuz?

Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07

Doğuştan olan ve hasta yakınlarını da etkileyen sağlık sorunları;

Mental retardasyon, serapler palsi, down sendromu otizim, hidrosefali, mikrosefali, görme, konuşma ve duyma engelliler, ….vb.

Sonradan ortaya çıkan sağlık sorunları;

Kanser, uzuv ampütasyonları, diyabete bağlı diyaliz hastası olmak, herhangi bir kaza sonucu engelli kalınması, obezite, kanser ve türleri,  kalp damar hastalıklarına bağlı hareket kısıtlılıkları,  felç(inme) MS, ALS, Alzheimer, Demans, Parkinson, gibi hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar, AIDS, HİV,…..vb. dir.

Hukuk Danışmanlığı

Sosyal Rehberlik olarak tüm İstanbul iline ve çevrede bulunan illere avukatlık hizmeti vermekteyiz. Bizi ceza, bilişim, tıp, iş hukuku, aile hukuku ve boşanma davaları, internet hukuku ve iş davaları için arayabilir ve soru sorabilirsiniz..

+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07

Doğuştan veya sonradan oluşan hastalık ve engel durumlarının hastaların ve yakınlarının üzerinde psikolojik etkileri

Doğuştan veya sonradan oluşan hastalık ve engel durumlarının hastaların ve yakınlarının üzerinde psikolojik etkileri yadsınamaz. Yukarıda saydığımız ve sayamadığımız hastalıklar ve engellilikler düşünüldüğünde milyonları kapsadığı görülmektedir. Burada hastadan/engelliden çok yakınlarının psikolojik durumları ön plana alınmalı ve göz önünde bulundurulmalıdır.

Yaşanılan sağlık sorunlarının sosyal yapı üzerinde etkileri ayrıca incelenmelidir. Sağlık sorunlarının sosyal yapı üzerindeki etkisi kadar sosyal yapının da sağlık üzerindeki etkileri değerlendirilmelidir. Ayrıca; Gerek hastanın/engellinin gerekse ailesinin toplum içindeki sayısı, yüzdesi, istatistiği, sosyal yapıya olan etkileri sosyal yapının hasta ve yakınlarına psiko-sosyal, ekonomik etkileri düşünülmelidir. Hasta/engellinin topluma katılması, toplumu düşünceleriyle fikirleriyle etkileme gücü, entegrasyonu, toplum gelişiminde ki etkileri, ekonomideki etkileri, oluşturulacak sosyal politikalar, kanunlar, yönetmelikler, engelli algısında, toplumu oluşturan engeli/hasta ve engelli/hasta yakınlarının bakış açısının değerlendirme kriterlerinin göz önüne alınması gerekmektedir.

Kişi ve ailelerin sosyalleşmelerinde de oldukça etkili olmaktadır.

Doğuştan gelen hastalık ve engel durumlarında ailelerin yaşamış olduğu travmatik süreç öncelikle psikolojik anlamda desteklenmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. Çünkü devamında bir çok psikolojik sorunları ve psikosomatik rahatsızlıkları beraberinde getirmektedir. Ayrıca bu hasta yakınlarının sosyal hayattan da çekilmeleri iş ve çalışma hayatından üretimden çekilmeleri gelmektedir. Bu durum sosyo-ekonomik etkiler göstermektedir.

Ayrıca sağlık harcamaları da  ekonomik anlamda kişileri ve aileleri olumsuz etkilemektedir. Kişi ve ailelerin sosyalleşmelerinde de oldukça etkili olmaktadır. Ortak paydası olan aileler ki hasta / engelli çocukların aileler ayrı gruplar oluşturmaya başlamıştır. Özellikle hayatımıza giren sosyal medya sitelerini bu gruplaşmaları, birleşmeleri kolaylaştırmıştır.

Ayrıca engelli istihdamı da ayrı bir çözülmesi gereken sorundur.

Sonradan meydana gelen kronik hastalık ve engel durumunda ise; Sağlık sorununu yaşayan kişinin bilinci yerindeyse kendisi ve yakınları açısından değerlendirilmelidir.

Bu tür sağlık sorunları nelerdir? Bedensel engel grubuna girenler; Kanser hastaları, hemipleji, ampütasyon, hemipleji, parapleji, tetraplaji gibi fiziksel hastalıklar hastanın kendisinin de psikolojinini algılamalarını etkilemektedir.

Bu kavramları bilmek bir hastayı veya engelliyi tanımlarken değerlendirirken yaşanılan sorunlar ve travmaları düşünsel olarak ön plana almaya yarayacaktır.

Sayısal olarak baktığımızda;

  • OECD-AB ve Türkiye verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %15’i hasta/engelli bireylerden oluşuyor. Yani dünyada 1 milyar engelli var. Bu nedenle, dünyadaki “en büyük azınlık” olarak nitelendiriliyorlar. Türkiye’de ise Ulusal Engelli Veri Taban’ına göre engelli birey sayısı 1.559.222. (Ancak resmi olmayan rakamlara göre %13 düzeyinde, 9 milyon olduğu söyleniyor) Bunların %27’si 0-21 yaş, %36’sı 22-49 yaş, %37’siyse 50-64 yaş arasında… Yaşla birlikte engellilik oranı artıyor: OECD ülkelerinde 20-34 yaş arasındaki engelli birey oranı %6. Bu oran 35-49 yaş arasında iki katına çıkıyor. 50-64+ yaş arasında ise %24’ü buluyor.
  • Avrupa Birliği’nde 15-64 yaş arası temel etkinlik problemi yaşayan hasta/engelli birey sayısı 44 milyonken, hayat boyu süren bir sağlık problemi nedeniyle kısıtlı çalışma imkanına sahip engelli birey sayısı 35 milyondur.
  • Öz bakım gerektiren veya bir başkası olmadan hayatını idame ettiremeyecek hastaları ve engellileri hesaplayacak olursak yaklaşık 1 milyon tane Alzheimer demans Parkinson hastası bulunmaktadır. Bu gruptaki her hastanın aile bireylerinden en az 4 kişinin hayatını etkilediğini düşünecek olursak bu hastalık ve engellerden ne kadar çok kişinin etkilendiğini ve ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.

Sonuç olarak; Psiko-sağlık ve sosyo-sağlık kavramları birbirinden etkilenen bilim ve disiplinlerde bakış açısı kazanmamıza neden olacaktır. Değerlendirme yaparken birbirlieriyle olan etkileşimleri göz önüne almamıza yarayacaktır.

Kısacası Psiko-sağlık; sağlık durumları insanların psikolojilerini etkilemekte bu da yaşanan psikolojik durumda sağlığa olumlu ve olumsuz etkileri ortaya çıkmaktadır. Bu durumda artık değerlendirme yaparken psikosağlık kavramı ele alınmalıdır. Konuları değerlendirirken de bu kavram baz alınarak değerlendirilmelidir.

Sosyo-sağlık; Yaşanan sağlık sorunları insanların sosyalleşmesini, sosyolojik yapısını, sosyolojik ihtiyaçları, belirlemeye başlamış. Bunun yanı sıra hasta yakınları da bu etkileşim içerisine girmiştir. Yaşanılan hastalıklar ve engellilik durumları insanların ortak paydası olmuş ve bir araya getiren neden olmuştur. Bundan dolayı sivil toplum kuruluşları kurulmaya başlanmış. Ayrıca sosyal medyada da bir araya gelmelere ortak gruplar kurmaya buradan sosyalleşmeye başlanmıştır. Ortak paydası hastalık ve engel durumu olan insanlar belirli güç oluşturmaya sosyal politikalar ve etki etmeye başlamıştır. Bu etkileşimden gerek ekonomi gerekse siyasi ve yerel seçimlerde etkilenmiştir.

İçeriklerimizi takip etmek için bültenimize abone olun.

Yazı hakkında düşündüklerinizi paylaşın.
Call Now ButtonHemen ARA