Dünyamız her geçen gün yaşlanmakta iken tüm dünyada doğum oranındaki düşüşle birlikte yaşam standartlarının iyileşmesine bağlı olarak insan ömrünün uzamasıyla yaşlı nüfusu da giderek artıyor.,
Huzurevi mi arıyorsunuz?
Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07
Yaşlanmak Nedir?
Yaşlanma, organizmanın geriye dönüşü olmayan bir şekilde yıpranması, işlevlerinin bozulmaya başlaması şeklinde tanımlanır. İnsanın gelişim sürecinde ilerleyen yıllarda organlarda yenilenmenin yavaşlaması, durması ve yıpranma olayının başlaması ile fiziksel değişimler oluşmaya başlar. Yaş ilerledikçe kronik hastalıklar, kalp ve damar hastalıkları, duyu organlarında ve fiziksel hareketlerde gerilemeler, davranış ve reflekslerde yavaşlamalar, osteoporoz görülebilmektedir.
Yaşlılık, çocukluk, gençlik, orta yaşlılık gibi hayatın bir devresidir. İnsanın doğumdan itibaren geçirdiği bu devrelerde fonksiyonları, metabolizması, psikolojisi ve sosyal ilişkileri de değişir. Bu nedenle yaşlılık bir hastalık değil, kendine özgü özellikleri olan fizyolojik bir süreçtir.
“Yaşlanma”, “yaşlılık” ve “ihtiyarlık” gerontoloji ve geriatri alanlarında oldukça sık kullanılan ve karışan kavramlardır. Bu kavramlar irdelendiğinde birbirleri arasındaki ayrımın net olmadığı ve çoğu zaman yanlışlıkla birbirleri yerine kullanıldığı görülür.
Cansız varlıkların zaman içerisinde aldıkları mesafe ‘eskime’ veya ‘yıpranma’ olarak tanımlanırken canlı varlıklar için ‘yaşlanma’ terimi tercih edilir. Çünkü canlı organizmaların zaman içerisindeki yaşlanma süreci her ne kadar yıpranma ve bozulmayı içeren bir süreç olsa da onarım ve yeniden yapım mekanizmaları devrededir. Bu nedenle “yaşlanma”, dünyaya gelen her canlının zaman içerisinde aldığı mesafedir.
“Yaşlılık” ise sözlük anlamı olarak yaşlı olma, artmış yaşın etkilerini gösterme hali olarak tanımlanır. Canlılar için biyolojik işlevler yönünden erişkin konuma ulaştıktan sonra, yani üreme döneminin bitiminden ölüme kadar geçen zaman dilimindeki değişim ve dönüşüm sürecidir. Yaşın artması anlamına gelen ‘yaşlanma’ ile yaşamın spesifik bir bölümünü tanımlamak için kullanılan ‘yaşlılık’ kavramı arasında da küçük bir farklılık vardır. Örneğin: yirmi yaşından yirmi bir yaşına basan bir genç bir miktar ‘yaşlanmış’ olmakla beraber henüz ‘yaşlılık’ evresine girmemiştir.
Dünya Sağlık Örgütü psikogeriatrik yaşlılık dönemini 65 yaş ve üstünü yaşlı, 85 yaş ve üzerini çok yaşlı olarak tanımlamıştır.
Yaşla birçok organ ve sistemde fonksiyonel rezerv azalması ve yaşlılığa özel olmamakla birlikte yaşlanma için tipik olan ve “geriatrik sendromlar” olarak adlandırılan kronik hastalık sıklığında artış mevcuttur. Sık karşılaştığımız geriatrik sendromlara demans, depresyon, osteoporoza bağlı spontan kemik kırıkları, vertigo, ihmal ve istismarı örnek olarak verebiliriz. Türkiye genelinde yapılan çok merkezli çalışmalarda yaşlılarda sıklıkla görülen kronik hastalıkların sırasıyla; hipertansiyon , osteoartrit , kronik kalp yetersizliği , diyabetes mellitus , koroner arter hastalığı ve osteoporoz olduğu saptanmıştır.
Evde Sağlık ve Sağlık Kabini Hizmetleri
Evde Sağlık ve size en yakın Sağlık Kabini hizmetinden faydalanmak için Sosyal Hizmet Uzmanlarımızı arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07
Geriatrik Sendromlardan Bazıları
Malnütrisyon (Beslenme bozukluğu): Daha gençlerde aşırı kilolu olma ve şişmanlığa bağlı ortaya çıkan hastalık ve sorunlar ön plandayken, yaşlı grupta dokuların gereksinimi olan makro ve mikro besin öğelerinden yoksun kalmayla seyreden protein-enerji malnütrisyonu daha sık ve daha önemlidir. Bu yaş grubunda sık görülür, mutlaka taranması ve erken dönemde önlemlerin alınması gerekir.
Üriner inkontinans (İdrar kaçırma): Genellikle hasta tarafından belirtilmek istenmediği için tespit edilmesi zorlaşır. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.
Sarkopeni: İskelet kasının kütlesindeki azalmayla birlikte kaslarda güçsüzlük, kas fonksiyonlarında kayıp olarak tanımlanır. Sarkopeninin önlenmesi ve yavaşlatılması için genç yaşlardan itibaren doğru beslenme ve fiziksel egzersiz şarttır.
Bası yaraları: Özellikle yatağa bağımlı hastalarda görülür. Deri veya derialtı dokularda, sıklıkla kemik çıkıntıların üzerinde sürtünme ve basınçla birlikte olan doku hasarı olarak tanımlanabilir.
Demans: En önemli geriatrik sendromlardan biridir. Alzheimer hastalığı demans nedenlerinin en başında gelir. Alzheimer hastalığının sıklığı yaşla artmaktadır ve en önemli bulgusu ilerleyen unutkanlıktır..
Düşmeler: Yaşlıların üçte birinden fazlası her yıl düşer ve bunların yarısında düşmeler tekrarlayıcıdır. Kas güçsüzlüğü, önceden düşme öyküsü, yürüme ve denge sorunları, eklem hastalıkları, demans, depresyon, görme sorunları ve çoklu ilaç kullanımı düşmeye neden olan ve düşme riskini arttıran faktörlerdir.
Polifarmasi (Çoklu ilaç kullanımı): Artan hastalık sıklığı nedeniyle bu yaş grubunda sıktır. İlaç yan etkileri, ilaçların birbiriyle etkileşimi yine geriatrik yaş grubunda fazla olur. Kişideki her yeni belirtide yeni başlanan ilaçları gözden geçirmek gerekir.
Depresyon: Yine bu yaş grubunda sık görülen önemli bir geriatrik sendromdur. Hastalıkların varlığı, sosyoekonomik durumun kötü olması, eş, arkadaş kayıpları, değersizlik duygusu yaşlıda depresyonun en önemli nedenlerindendir.
Yaşın ilerlemesine bağlı olarak doku ve organlarda yaşlanmanın olmasıdır. Karaciğerde, kalpte, damarda, iç salgı bezlerinde değişmeler görülür. Beyinde yaşayan hücre toplamı azalır, hafıza zayıflar, dolaşım, sindirim ve diğer sistemlerde fonksiyon zayıflamaları olur, çoğalma yeteneği kaybolur, deri yağsız buruşuk bir hal alır, saçlar beyazlaşır ve onarım olayları zayıflar. Romatizmaya bağlı olarak şekil bozuklukları oluşur, hareket güçleşir, ayak, bacak ağrıları sıklaşır. Organlarda istem dışı titremelere neden olan parkinson hastalığı başlar. Ayrıca göz merceğinin uyum kapasitesi ile işitme, tat alma, koku alma yeteneğinde azalma olur. Ağrı ve sıcaklık duyuları eşiği düşer. Her türlü hastalığa karşı direnci azalır ve daha kolay ve sıklıkta hastalanır. Yapılan bir çalışmaya göre ortalama olarak kronik hastalıklara ait başlangıç belirtilerinin en sık rastlandığı yaş 40-55 yaş arasındadır. Yaşın ilerlemesine bağlı olarak da hastalıklarda artma başlar.
Yaşlılar için kaliteli sağlık hizmetinin sunulabilmesi için bakım ile ilgili kararlara yaşlının da katılması, yaşlı sağlığının geliştirilmesi, hastalıkların tedavisi, engelliliğin azaltılması gerekmektedir. Günümüzde yaşlı sağlığının en önemli konusu olan başarılı yaşlanma kavramı, yaşlılıkta en doğru sağlık yaklaşımını, o toplumun kültür özelliklerini göz önüne alarak belirler. Toplumumuza uyarlanan “Geriatride Yaşam Kalitesi” yaklaşımı yaşlı sağlığı kavramının ülkemizde de çağdaş çizgisini göstermesi açısından oldukça anlamlıdır. Yaşlı sağlığı için en temel unsurun yaşlıların yaşam haklarının korunması ve iyi yönde geliştirilmesi olduğu unutulmamalıdır.
Yaşlanmakta olan kimsenin psikolojisi ve yaşlılıktaki farklı fiziksel sınırlamaların neler olacağı konusunda kişiler önceden hazırlanmalıdır. Tüm bu değişikliklerin kaçınılmaz olduğu, emeklilik devresine uymanın ve bu devreyi yaşa uygun faaliyetlerle değerlendirmenin yolları, aile çevresi içinde kuşaklara davranışın uygun şekilleri, onların davranışlarına cevap veriş ve fiziki hayata kendini ayarlama şekli, buna ek olarak yalnız yaşayanlar için dengeli beslenme, işlerini kolay yapma ve güvenlik önlemleri ile ilgili bilgi verilmelidir. Bunun yanı sıra aileler de yaşlılara nasıl davranacakları, hastalık hallerinde nasıl bakacakları, dengeli beslenebilmeleri için nasıl hareket edecekleri konularında bilgi sahibi olmalıdırlar.
Bir takım fiziksel değişikliklerin olduğu yaşlılıkta önemli olan bir düşünürün dediği gibi : ‘’Yaşlıların hayatlarına sene katmak değil, senelerine hayat katmak gerektiğidir. ‘’
Huzurevi mi arıyorsunuz?
Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07