ZİHİN GÜÇLENDİREN ÇOCUK OYUNLARI
Ailesi olarak çocuğunuzun her yönden gelişimini takip ediyor ve daha neler yapabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? O zaman doğru yazıyı okuyorsunuz. Öncesinde ‘oyun’ nedir’? Sizden kitaplardaki terimleri aklınıza getirmeden sadece küçüklüğünüzden aklınızda kaldığı kadarıyla düşünmenizi rica etsek? Oyun oynarken özgürdük değil mi? Alabildiğine koşmak, kaçmak, bağırmak; hakkımızın yendiğini düşündüğümüzde kıyasıya kendimizi müdafaa etmek… Farkında olmadan bize hamur misali şekil vermiş aslında oyunlar.
Oyun oynamanın çocuğun fiziksel ve dil gelişimlerini olumlu yönde etkilediğine dikkat çekilmiş; ebeveyn-çocuk arasında iletişim kurmayı kolaylaştırdığı vurgulanmıştır. Çocuk, pek çok davranışı, bilgi ve beceriyi, duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi, ebeveyn ve yaşıtlarıyla iletişim kurmayı, büyük ölçüde oyun sayesinde öğrenmektedir. Oyun ve onun aracı oyuncak çocuğun hayatının önemli bir kısmını oluşturur; kişilik ve yeteneklerini geliştirmesine fırsat yaratarak onu erişkin dünyasına hazırlar.
Oyun oynamanın yaratıcılık, problem çözme, çevrelerine uyum sağlayarak sosyalleşme gibi becerilerini geliştirdikleri görülmüş; kaygı düzeyi yüksek, çekingen tavırlar sergileyen çocukların, oyun aktiviteleri sayesinde kaygı düzeylerinin azaldığı, daha girişken oldukları ve iletişim becerilerinin güçlendiği tespit edilmiştir.
Huzurevi mi arıyorsunuz?
Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07
0-6 Yaş Döneminin Önemi
0-6 yaş okul öncesi dönemi, çocuğun kişiliğinin şekillendiği, dil ve davranış gelişiminin önemli ölçüde tamamlandığı dönemdir. Bu dönemde oyun, çocuğun zihinsel ve dil gelişiminde önemli rol oynar ve çocuğa ebeveynleri ile iletişim kurmayı, karar vermeyi, itiraz etmeyi; kısaca kendini ifade edebilmeyi öğretir. Oyun ve oyuncakların, çocukların iletişim kurarken kullandıkları araçlar olmaları sebebiyle; ebeveynlerin, çocuklarının oyun arkadaşı olmalarının, çocuklarıyla aralarındaki ilişkiyi güçlendirdiği ve iletişimlerindeki verimliliği artırdığı tespit edilmiştir. Ebeveynlerin çocukları ile yaptıkları oyun aktiviteleri, ebeveynler tarafından çocuğa kazandırılması hedeflenen davranış kalıplarının çocuğa iletilmesinde ve ebeveynlerin çocukları ile iletişim kurmalarının kolaylaşmasında temel rol oynayan araçlardır.
Öğrenme bozuklukları (okuma ve matematik), dil bozuklukları, yönetici işlev sorunlarına da oyunlarla destek olabilir ve hatta belirli düzeyde aşılmasına da yardımcı olunabilir..
Çocuklar oyun sırasında kendini daha rahat ifade edebilir ve yeteneklerini sergileyebilirler. Bu nedenle, bir çocuğu oyun yoluyla tanımak ve yönlendirmek çok daha kolaydır. Yapılan çalışmalar, çocukların oyunlarının çocukların psikolojik, sosyal, duyusal, fiziksel, zihinsel, dilbilimsel vb. gelişimindeki önemine işaret etmektedir.
Gelişim basamaklarındaki ilerleyiş ile birlikte oyun ve oyuncak kavramında ve seçiminde de değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Çocukların sağlığından sorumlu anne babalar ve doktorlar için bu değişimin sağlıklı bir şekilde gerçekleştiğini izlemek kaçınılmazdır.
Ebeveynlerin Çocuklarıyla Faaliyetleri
Ebeveynlerin çocukları ile yaptıkları çeşitli oyun aktiviteleri, çocukların seri üretim oyuncakların yanı sıra kum, kil, su gibi doğal materyalleri de oyun malzemesi olarak kullanmaları; çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumlu yönde etkilemektedir. Ebeveynlerin çocukları ile oyun oynamalarının, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini, iletişim ve empati becerilerini güçlendirdiği de yadsınamaz bir gerçektir.
Çocuklar her gün bir saat aktif olmak ve oyun oynamak için dışarı çıkmak isterler. İçeride de egzersiz yapabilirler, ancak onları özellikle top veya bisiklet gibi bir şeyle dışarıya göndermek aktif oyun oynamayı teşvik eder, bu da çocuklar için gerçekten en iyi egzersizdir. Bunlar öğrenilmesi ve uygulanması gereken becerilerdir – ve bunu yapmak için çocukların yapılandırılmamış zamana ihtiyaçları vardır. Yalnız ve diğer çocuklarla zamana ihtiyaç duyarlar ve kendi oyunlarını oluşturmalarına, işleri çözmelerine ve kendilerini eğlendirmelerine izin verilmelidir . Dışarıda olmak onlara bu önemli yaşam becerilerini uygulama fırsatı verir.
Hukuk Danışmanlığı
Sosyal Rehberlik olarak tüm İstanbul iline ve çevrede bulunan illere avukatlık hizmeti vermekteyiz. Bizi ceza, bilişim, tıp, iş hukuku, aile hukuku ve boşanma davaları, internet hukuku ve iş davaları için arayabilir ve soru sorabilirsiniz..
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07
Çocuklarınızı dışarıya gönderin. Daha da iyisi, onlarla gidin.
Kemik gelişiminden bağışıklık sistemimize kadar birçok vücut işleminde önemli rol oynayan bir vitamin olan D vitamini yapmak için güneşe maruz kalmamız gerekir. Güneşe maruz kalma, bağışıklık sistemimizin sağlıklı uykuda ve ruh halimizde başka şekillerde de rol oynar. Vücudumuz her gün biraz güneş ışığı aldığında en iyi şekilde çalışır.
Çocuklar birlikte nasıl çalışacaklarını öğrenmelidirler. Arkadaş edinmeyi, nasıl paylaşılacağını ve işbirliği yapılacağını, diğer insanlara nasıl davranılacağını öğrenmeleri gerekiyor. Eğer sadece okul veya spor takımları gibi çok yapılandırılmış ortamlarda etkileşime giriyorlarsa, bilmeleri gereken her şeyi öğrenemezler.
Çocukların bazı riskler alması gerekir. Ebeveynler olarak bu bizi endişelendiriyor; çocuklarımızın güvende olmasını istiyoruz . Ama eğer onları sürekli kontrol halinde tutarsak ve hiçbir zaman risk almalarına izin vermezsek, ne yapabileceklerini bilemezler – ve hayatın kaçınılmaz riskleriyle yüzleşmek için güven ve cesarete sahip olmayabilirler.
Satranç ve Önemi
Satranç oynamanın hafızayı geliştirdiği ve kesinlikle doğru olduğu yaygın bir gerçektir. Çünkü satranç oynarken rakiplerinizin hareketlerini hatırlamanız gerekir, bu durumda hangi pozisyonların ona yardımcı olabileceğini uygulamadan düşünmesi gerekecektir..
Sonuç olarak, uzmanlar satranç oynadıklarında beynin her iki tarafının da kullanıldığını söylüyorlar. Böylece çocuğunuz satranç oynarken de kuralları ve tekniği öğrendiğinde, beynin her iki tarafını da kullanır ve geliştirir.
Satranç oynarken vücudumuzun en aktif kısmı beyindir. Beyin bir kas gibi çalıştığından, sağlıklı olmak ve yaralanmalardan kaçınmak için düzenli egzersizlere ihtiyaç duyar. Aslında, tıbbi bir araştırma, satranç oynamanın demans riskini azalttığını ve aynı zamanda satranç oynamak beyin işlevini geliştirdiği için semptomlarını önlediğini göstermiştir. Bu da sırayla Alzheimer hastalığı, anksiyete ve depresyon geçirme riskini azaltır. Satranç adil bir oyundur ve fiziksel temas yoktur, sadece zihin savaşıdır. Kazanmasını istediğiniz birçok manevi duyguyu da çocuğunuza kazandırır.
Çocuğunuzun kazanmasını gereken diğer kazanımlardan örnekler verecek olursak: Uzaysal algı, motor ve el becerileri, el-göz koordinasyonu, dikkat-konsantrasyon, hafıza (bellek) güçlendirme, problem çözme ı, strateji geliştirme, mantık yürütme ve problem çözme becerisi, sıralı düşünme, ince motor becerileri, sosyal-duygusal gelişim ve hızlı düşünme …
Bu kazanımları aldığı eğitimle ya da bu konularda çocuğunuzun gelişim göstermesi için önerilen setlerle destekleyebilirsiniz. Yapbozlar, tahta kalıplarla inşa oyunları, hafıza kartları… Sayısız oyun bulabilirsiniz ya da materyal. Özellikle yeni çağın çok önem verilen bir branşından bahsedelim:
Drama
Ebeveyn olarak yapmanız gereken çocuğunuzu problemlere hazırlamak, onlarla nasıl baş edeceğini öğretmek ve ilerlemesini sağlamaktır. Ve daha erken başlarsanız, daha önce bağımsız, kendine güvenen bir çocuğunuz olur. Bu konuda ne yapabileceğinizin cevabını size drama verecektir. Günümüzde de içeriği açısından değeri anlaşılmaya başlanan bu branş özellikle küçük yaşlardan itibaren çocuğunuzun gelişiminde mucizeler yaratabilir. Kendine güvenen, problem çözme yeteneğine kavuşmuş, yaratıcı bir ruh aşılar çocuğa. Amacı da budur zaten. Tiyatroyla ortak teknikleri olan bu alan ne tiyatro ne de oyundur. Çocuğunuza açacağınız ve keşfetmesini sağlayacağınız yeni bir dünyadır.
İletişim Becerisi
Kendi duygu ve gereksinimlerini başkalarına anlatabilme becerisi kazanılmalıdır çocuk. kendini iyi ifade edebilen çocuğun özgüveni gelişir, zekasını daha işlevsel olarak kullanmaya çalışır. Duygularının farkına varan çocuk, doğru iletişim kanallarını kullanarak karşı tarafa isteklerini ve beklentilerini aktarabilmelidir. Ebeveynler olarak kendi yaşadıklarınızı çocuğunuzla paylaşabilirsiniz.