ÇOCUKTA SEVGİ VE SAYGI NASIL GELİŞİR?

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on telegram

ÇOCUKTA SEVGİ VE SAYGI KAVRAMLARI

 Bir bebeğinizin olacağı haberini aldığınız andan itibaren değişir her şey sizin için. Tam o anda hem de. Artık siz, sizden ziyade ‘onun’ annesisinizdir. Erkekler için de heyecan vericidir bu düşünce fakat bedeninde olduğu gerçeğiyle yüzleşmesini baz alırsak kadın daha önce kaptırır kendini ebeveyn olmaya. Baba ise bebeğini ilk kucağına aldığında hayatın artık bambaşka bir şekilde devam edeceğini far eder. Koşulsuz sevgi her yeri sarıp sarmalamış olur çoktan.

   Artık mis gibi bebek kokan evinizdesiniz ve yanınızda tüm varlığıyla size, sevginize ihtiyaç duyan artık tamamiyle anne ve babası tarafından ona sunulan dünyaya gözlerini açan bir parçanız bulunuyor. Bundan sonra yaptıklarınız çocuğunuzun nasıl bir insan olacağından tutun da sizi nasıl hatırlayacağına kadar çok büyük önem taşıyor. Öyle ya ne verirsek onu alacağız çünkü. Sadece sevmek, onun bu duyguyu hissetmesi için ne kadar yeterli gelecek acaba? Bize yetiyor mu sadece sevildiğimizi bilmek. Görmek, yaşamak istiyoruz değil mi? İşte Sevgili Ebeveynler, bizler nasıl bu duyguyu tatmak istiyorsak çocuklarımız da bunu istiyor.

Huzurevi mi arıyorsunuz?

Aradığınız huzurevini Sosyal Hizmet Uzmanlarımızın danışmanlığı ve referansı ile bulmak için arayın.
+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07

0-6 Yaş Çocuklarda Sevgi Kavramı

Bebekler için cilt temasının faydalarını duydunuz mu hiç? Konuşamıyor, ne dediğinizi anlayamıyor; tek yapabildiği ağlayarak kendini ifade edebilmek. Fakat göz ardı etmemeniz gereken çok önemli bir noktaya değinmeliyiz: o sizi ve sevginizi hissediyor. Şefkatli ellerinizden geçen sevginiz onun minicik yüreğine dek uzanıyor her bir dokunuşunuzda. Özellikle anne ve bebek arasındaki bu özel etkileşim, bebeklerin sakinleşmesinden daha çok uyuyabilmesine, daha az ağlamasından daha iyi gelişebilmesine kadar birçok fayda sağlayabiliyor.

     Odaya bir geldiniz ki yatırdığınız yönde değil başka tarafa dönmüş ya da arkanızı bir döndünüz ki o da ne? Emeklerken düşüyor. Yumuk yumuk elleriyle koltuklara tutunarak yürürken birden bire o eller koltuktan ayrılıyor ve patır patır size doğru ilk adımlarını atıyor. Ağzından ilk kelimeleri dökülüveriyor. Bebeğinizin büyüyüşünü anbean izliyorsunuz. Bu mutluluk tarifi edilemez değil mi?

Sevgide Algı

Sizin tüm kalbinizle sunduğunuz sevgiyi ses tonunuz, gözleriniz, yüz şekliniz ve dokunuşlarınızla anlayabilen bebeğiniz artık söylediklerinizi de anlamaya başladı ve bu konuda hem işiniz biraz daha kolaylaştı hem de biraz daha zorlaştı diyebiliriz. Çünkü terazi çok hassas ve davranışlarınızı kontrol süzgecinizden geçirmeyi bir alışkanlık haline getirmek durumundasınız. Öfkeli hareketlerinize ve yüksek ses tonunuza maruz kalan çocuğunuzun bunu eyleme dönüştürmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Çünkü öğrenme eylemi son hızıyla devam ediyor. Kendini anlatmaya çalışırken öfke nöbeti geçiren bir miniğiniz varsa bunu neren öğrendiği büyük önem taşıyor. Hemen hemen her yazımızda özenle üzerinde durduğumuz iki noktaya tekrar değinelim: Koşulsuz sevginizi en temiz ve en net şekilde algılayabileceği bu dönemde bebeklikten ilk çocukluk dönemine geçen çocuğunuz konuşmaya başladığı andan itibaren dikkatle dinlenilmelidir. Geçiştirilmeden, söylemek istediğini tam olarak anlatamadığında sabırsızlanılmadan özenle ve şefkatle söylediklerinin dinlenmesine alıştırılmalıdır. Sağlıklı ve etkili iletişimin ilk kuralı da budur zaten her yaş için hem de. Her teknik bilgide göz teması kurmamız gerektiği belirtilir. Bu sadece çocuklar için değil hepimiz için geçerlidir. Sizinle göz teması kurmayan bir insanla ne kadar konuşmak istersiniz ki? Sizi dinlemediğini bilirsiniz. İşte tam da bu yüzdendir ki gözlerinin içine baka baka onu sabırla ve özenle dinlemelisiniz. Sevginizi ve ilginizi tüm kalbiyle hissedeceğine emin olabilirsiniz. İçgüdüsel bir keşfetme duygusuyla her şeye dokunmak isteyecektir bu yaşlarda. Bir çiçeği, bir kediyi, oyuncağını severken hep dokunuşlarıyla anlatacak sevgisini ilk olarak sonra söylemekten çekinmeyeceği çünkü açıkça ve sıklıkla duyduğu o sevgi cümlelerini aktaracak karşısındaki her neyse ya da her kimse.

Hukuk Danışmanlığı

Sosyal Rehberlik olarak tüm İstanbul iline ve çevrede bulunan illere avukatlık hizmeti vermekteyiz. Bizi ceza, bilişim, tıp, iş hukuku, aile hukuku ve boşanma davaları, internet hukuku ve iş davaları için arayabilir ve soru sorabilirsiniz..

+90 552 221 88 33 – +90 212 873 05 07

6-12 Yaş Arası Sevgi Kavramı

Dinliyorsunuz, düşüncelerine ve söylediklerine değer veriyorsunuz,  gönlünüzce zaman geçiriyorsunuz,… Duygularını ciddiye alınmanızı talep ettiği dönem çaldı kapınızı. Artık birçok şeyi kendi yapabilen çocuğunuzun kendine özel eşyaları ve düzeni olacaktır. Bu durumda ona göstereceğiniz anlayış da bir sevgi ve saygı gösterme durumudur. Yine sevginizi ebeveynler olarak fiziksel olarak sunmanız gereken bir  yaş aralığıdır ayrıca bu dönem.

   

Sarılmanın Önemi

Çocuğunuz dünyaya geldiği andan itibaren hep mutlu bir çocukluk dönemi geçirmesi için çalışıp çabaladınız. Özenle severek sevgiyi öğrettiniz ona ve bu çabanız karakterinde yerini çoktan aldı bile. Mutlu yaşantısı, manevi doyum ve olgunluğu yakalamasında; bedensel, zihinsel, duygusal  ve sosyal gelişiminde en büyük payı olan kısım oldu. Sorunlarla baş edebilme becerileri gelişti; duygularınızı en başından beri onunla açıkça paylaştığınız için şimdi kendi de duygularını aynı açıklıkla dile getirebilen öz saygısı olan bir birey artık. Dozunda sergilenen davranışlar, çocuklarımızın hem çok çekingen olmalarına hem de şımarık tavırlar sergilemelerine engel olacaktır. Unutmayalım ki:

      Bir çocuk sevgisi ve desteği olduğunu bildiğinde, dünyayı ele geçirebileceğini hisseder.

.

15 Yaş ve Sonrası

Çocuğunuz dünyaya geldiği andan itibaren hep mutlu bir çocukluk dönemi geçirmesi için çalışıp çabaladınız. Özenle severek sevgiyi öğrettiniz ona ve bu çabanız karakterinde yerini çoktan aldı bile. Mutlu yaşantısı, manevi doyum ve olgunluğu yakalamasında; bedensel, zihinsel, duygusal  ve sosyal gelişiminde en büyük payı olan kısım oldu. Sorunlarla baş edebilme becerileri gelişti; duygularınızı en başından beri onunla açıkça paylaştığınız için şimdi kendi de duygularını aynı açıklıkla dile getirebilen öz saygısı olan bir birey artık. Dozunda sergilenen davranışlar, çocuklarımızın hem çok çekingen olmalarına hem de şımarık tavırlar sergilemelerine engel olacaktır. Unutmayalım ki:

      Bir çocuk sevgisi ve desteği olduğunu bildiğinde, dünyayı ele geçirebileceğini hisseder.

Çocukta Saygı Kavramı

Sevginiz, desteğiniz ve ona göstermiş olduğunuz saygı, karakter hamurunu kabartan olmazsa olmazlar oldu. Sevgiyi öğretmek, öncelikle hissettirmekten geçtiği için saygı kavramı kadar düşündürmemiştir belki sizi. ‘’Çocuğum ona saygı duymadığım hissine nasıl kapılır ki?’’ diye düşünüyorsanız şu şekilde bir örnekle açıklayalım: Herhangi bir istenmeyen durum yaşandığında çocuğa:

‘’Bu yüzden seni sevmeyeceğim’’, ‘’Bak, bir daha seni sevmem.’’ gibi cümleler kurulduğunda saygı ve sevgiyi sadece istenileni yapıldığında sunulan duygular olarak algılayacaktır. Çocuklar kendi değerlerini, anne-babalarının onlara verdikleri değere göre belirlerler.

       Saygı, insanın kendi kişiliği ile başkalarının kişiliğini arasındaki sınırı bilip o sınırı aşmamasıysa kendi kişiliğinin sınırlarını bilemeyen, kendini sadece kurallara uymak zorunda hisseden bir çocuk yetiştirmemek için ona saygı duymalısınız. Çocuğunuza karşı söylemleriniz, hissettiklerine ve söylediklerine karşı tavırlarınızla ona olan saygınızı gösterebilirsiniz. Kendisine saygı gösterilmesini bekleyen her birey, birlikte yaşadığı insanlara saygı göstermek durumundadır. Çocuk, hem kendi hakkını talep etme hem de başkasının hakkına zarar vermeme bilincini benimsemelidir. Çocuğun zihninde iyi-kötü, doğru-yanlış kavramlarının oluşması için ona kuralların nedenleri, gerekçeleri açıklanmalıdır.

Çocukta Saygının Öz Saygısına Etkisi

Çocuğunuza vereceğiniz desteğin onun öz saygısını kazanmasında çok önemli olduğunu belirtmeliyiz. Ailesinin sevgisini tümüyle hisseden bir çocuk iyi bir eğitim ve davranış ve yeteneklerinin de desteklenmesiyle sevgi, saygı ve yaratma güdülerinde umulandan çok daha fazla ilerleme kaydeder. Ebeveynler, çocuğun öz saygısının ilk temellerini oluştururlar. Çocuklar bir hata yaptıkları zaman hatalarıyla baş başa bırakılmayıp, hatalarına rağmen kabul edildiklerini hissederlerse, davranışlarını düzeltmek için daha istekli olurlar.  Unutmayalım ki: Yanlış olan o anki davranıştır, çocuğun karakteri değil. Kendisine, ailesine, çevresine, hayvanlara, çiçeklere, doğaya, kendi gibi düşünmeyenlere saygı duymayı öğrenmesi için saygı duyulduğunu hissetmeli tıpkı sevginizi hissettiği gibi.

İçeriklerimizi takip etmek için bültenimize abone olun.

Yazı hakkında düşündüklerinizi paylaşın.
Call Now ButtonHemen ARA